11 Ekim 2017 Çarşamba

Mercimeğime Cevizime Dokunma!



Günaydınlaaar sevgili dostlar. Sabah kahvesine buyurmaz mısınız 🌿☕. Caaanım ülkemin bereketli topraklarında, hiçbir ülkeye muhtaç olmadan kendimize yetebilecek tarım üretimi yapıyor olmamız gerekiyor değil mi? Dikkatimi çeken hususları paylaşmak ve sizlerin de fikirlerini öğrenmek istiyorum . Cuma günü Migros'tan alışveriş yapıyordum Mercimek alacaktım. Bir bakayım dedim mercimeklerde menşe neresi diye.. Bir de ne göreyim "KANADA" yazıyor.!!!😠 Yuh yaa biz Mercimek ülkesiyiz. Mercimeği fırına vermek gibi deyimlerimiz bile var . Hayırdır mercimeklerimiz fırında yandı da Kanada'ya mı kaldık.👀 Sinir oldum ve al-ma-dım.


Migros'tan çıkınca karşıda baharatçı var, oradan geçerken dedim ki kabuklu ceviz alayım. 25 tl ymiş ceviz. İyi dedim 1 kilo alayım. Bir  sorayım dedim hangi "ŞEHİR" den geliyor diye. Adam demesin mi "ŞİLİ" ben anlık Şile sandım meğer denizaşırı ülke" ŞİLİ" den geliyormuş. Yahu dedim Türkiye ceviz ülkesi ne diye Şili'den geliyor. Adam da Türk malını getirsem alan olmaz pahalı dedi.

Bırak kardeşim bırak almıyorum dedim çıktım. Ertesi gün semt pazarına gittim mis gibi Tire'den köylünün kendi bahçesinden getirdiği cevizi aldım 20 tl ye.

Muzumu da Ananmur muzu aldım geçtim. Yavaş yavaş yok oluyor tarımımız ne kadar acı bir durum bu.

Fırsatınız varsa semt pazarlarını kullanmanız ve alacağınız poşetli ürünlerde menşeine bakmanız iyi olur diye düşünüyorum sevgili dostlar.

Elbette ithalat yapacağız ama bu üretmediğimiz kalemler olmalı değil mi?

Ve merak ediyorum görüşlerinizi. Neler yapıyorsunuz yerli tarım ürünleri ile ilgili , geleceğe dair neler olmalı neler yapılmalı ? Bireysel olarak attığınız adımlar nelerdir?

Sevgiler selamlar



48 yorum:

  1. Mercimeği Kanadalılar ülkemiz sayesinde, daha yakın geçmişte tanımışlar ve bize mercimek satar hale gelmişler... Bunları öğrendikçe deliriyorum.Şu aralar Çin sarımsağı çıktı bir de...
    Hepimizin alırken dikkat etmesi lazım tamam da, yerli tohum kullanmak yasak. İsrailden hibrit tohum alıyoruz. Tarım ülkesiyiz güya, ama izlediğimiz politikaları tekrar gözden geçirmek gerekiyor . Biz tarım ürünlerini dışarıdan alan değil, dış piyasanın çoğunu elinde bulunduran ülke olmalıydık ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kahve Telvesi,
      Evet canım şu hibrit tohumlar da mahvediyor geleceğimiz. Kesinlikle tüm düşüncelerine katılıyorum. Böyle düşünen kaygılanan insanların çoğalmasını diliyorum.

      Sil
  2. AynenÖyle oluyor ne yazık ki biz geçen yıl İzmirdeyken pazara gittiğimizde yarım kilo mandalina aldık 50 kuruştu değeri tadına da doyamadık hem gezdik hem yedik alâsı mı bulunur ama işte daha düşük fiyata bilmem dünyanın neresinden ürünler satın alınıyor.
    Topraklarımıza yazık onları işleyen insanlarımıza yazık hatta geleceğimize yazık.
    Ne gerek var örneğin Mısırdan patates almaya ne gerek var ispanyadan portakal ihrac etmeye.
    Ama tüketim devri hem daha çok alınsın hem daha ucuza satılıp yine de daha çok kâr edelim derdindeler.

    Köşe bucak satılan kendi üretimi çaya bile el koyan zabıta amirlerini haber yapmışlardı hatırlar mısınız yaşlı bir amcamızdı elimdeki malı almayın diyerek yalvarıp yakarıyordu neden oluyor tüm bunlar hep bu büyük market ve tüketim yüzünden..

    Çok acıdı içim o haberden dolayı..bi kahvenizi içerim bu arada :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kiremit Hanem,
      Ya di mi bizim mahsüllerimiz toprağımızın değerinden pek lezzetlidir. Gerçekten ne gerek var dışarıdan almaya. Aynen canım ben de çok sinir oluyorum, o marketlerden de nefret ediyorum ama birşekile kullanmak zorunda kalıyoruz. O esnada da menşeine bakıyorum .
      Kahve şekerli mi olsun tatlım :)

      Sil
  3. Ah ah herşey ithal edilir oldu insanlar bile

    YanıtlaSil
  4. Samanı bile ithal ettiğimiz duyunca ben benlikten çıktım Derya :/
    Saman yahu bu saman....
    Hadi kendimizi besleyemiyoruz kendi gıdalarımızla, hayvanlarımızı da besleyemez olduk.

    Köylü teyzeleri buluyorum pazarda ben, bir avuç sebzesi ne varsa işte alıyorum. Olsun 1 lira pahalı. Onlara destek, gönlüm de bahtiyar ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şebocum valla çıldırıciğiim
      En iyisini yapıyorsun ben de mümkün mertebe gitmeye çalışıyorum pazara ve köylüye ulaşmaya çalışıyorum.

      Sil
  5. Çağ atladık ekonomide!
    Harika yönetiliyoruz!
    Eskiden kendi kendisine yeten 7 ülkeden biriyken şimdi bıraktım mercimeği, cevizi, samanı ithal ediyoruz Derya'cığım biliyorsun zaten. Emin Çölaşan kaç kez yazdı:( Ben de ondan öğrendim.
    Ceviz dediğin gibi çok pahalı, kolesterolü düşürüyor ama kaç kişi 25 lira kilosu olan bir şeyi alabilir? :(
    O değil yerli tohum YASAKLANDI. Dün Halktv'de hangi köydü not almadığım için şu an ismini yazamıyorum 80 yaşındaki kadıncağızlar, adamcağızlar 74 000 (bunu unutmadım)ağacımızı kesecekler buraya maden yapacaklarmış istemiyoruz diyorlardı.
    Her yeri mahvetmeye ant içmiş gibiler, sadece müteahhitler zengin olsun diyorlar herhalde...

    Çok öfkelendim şu an, yorumuma daha fazla yansıtmadan çenemi kapatayım
    çok kötü çok:(((yazık güzelim ülkeye yazık...resmen vatan hainliği tüm yapılanlar

    Sevgiler, selamlar canım ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Müjdecim ahh canım ne güzel dedin resmen ant içmişler mahvetmeye. Bunun vebali çok ağır. Dediğin gibi müteahhitler zengin olsun diye .. Aç kalınca önce binaları yeriz sonra da müteahhitleri :D Çeneni kapatma arkadaşım :) sevgiler♥

      Sil
  6. Bizdeki üreticiler üç kuruş kazanamasın, ne varsa aracılar kapsın, elalem devlet desteğiyle yürüsün gitsin, tarım ve hayvancılıkla sırtı yere gelmeyecek bizler de Kanada'dan gelenleri yiyelim. Şu ülkede tarim, hayvancışık bir de turizm'e yönelsek bir Allahın kuluna muhtaç olmadan gayet zengin yaşayabilecekken bir takım gözü hırs bürümüşler yüzünden sürünüyoruz ya...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Handancım kesinlikle .. gayet net özetlemişsin herşeyi. keşke böyle düşünen çok olsa. ya da çok ta dillendirmiyor mu bu insanlar dertlerini yahu . ya da dillendiriyorlar dinleyen yok galiba tatlım

      Sil
  7. Ben de nereden geldiğine çok dikkat ediyorum. Türkiye'de üretilen hep tercihim ama ne yazık ki üretemeyen bir ülke olma yolunda ilerliyoruz. Her şey ithal.
    Hislerimiz bir.
    Sevgilerle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ezgicim ne güzel bilinçli bir tüketicisin hem de gencecik bilinçli insan :)
      Hislerimiz bir , hisler çoğalsın inşallah. Sevgiler

      Sil
  8. Mercimek pirinç makarna onları marketten alıyorum. Diğer ürünler genel olarak memleketten geliyor. Aldıklarımı da yerli markalardan alıyorum ama kaynağına bakmıyordum açıkçası. Cevizin Şili'den gelmesi ne demek, ne kadar saçma. Kızdım şimdi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynadaki Hareket ,
      Ohh mis gibidir memleketten gelenler. Memleket neresi acaba?
      Ben de artık bakıyorum kaynağına, eskiden aklıma gelmiyordu bakmak çünkü aklıma yabancı menşeli olabilecekleri gelmiyordu. Tabii zamanla haberlerde duya duya paranoyaklaştım ve bakmaya başladım:D Ceviz konusunda ben de çok şaşırdım. Yani dökme ceviz sanırsın yerli malı , kimse de sormaz ki aklına gelmez tabii. Ahh yaaa evet kızmaya devam :)

      Sil
  9. Size katılıyorum. İthalat etmeyen ülke olmayacaktır. Ama ihracat etmemiz gereken ürünleri ithal etmek can sıkıcı bir durum. Görüyor, duyuyor, üzülüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Arifcim görmeyen, duymayan ve hissetmeyenlere Allah akıl fikir sağduyu versin diyelim. Üzülmen anlaman bile bu evrene çok şey katıyordur. Sizler gibi insanların çoğalması dileğiyle

      Sil
  10. Farklı bir konuya değinmişsiniz. Çok gündeme gelmiyor ancak çiftçi üretim maliyetlerini karşılayamadığı için fiyatlar yüksek. Ondan ithal ürünler piyasada dolaşıyor. Bir süre önce İsrail'den gemilerle pirinç geldi. Yakında Çukurova'yı da bitirecekler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ceyhun merhaba çok teşekkürler yorumun için. Özellikle İşletme mezunu iktisadi bakış açısına sahip bir bloggerın konuya iktisadi yönden el atması çok değerli. Ahh Çukurovamız biterse mahvolduk :(

      Sil
  11. Gerçekten cok yazik. Ülkede olan ürünler neden getirilir ben de anlamiyorum.

    YanıtlaSil
  12. Öyle haklısınız ki...öyle içler acısı bir konuya deginmissiniz ki... teşekkür ediyorum...ben de bu konuyla ilgili resmen acı çekenler denim,hicbir anlam veremiyorum olanlara...böylesine verimli topraklara sahip,elverişli mevsim koşullarına sahip bır ülke nasıl olur da tarımsal ürün konusunda kendine yetemez... gerçekten çok şaşırtıcı ve üzücü ...malesef kendi yetiştirdiğimiz ürünün bile tohumu ithal...umarım düzgün önlemler alınır bir an önce ... Sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayat Cıvıltısı,
      Öncelikle değerli yorumun için ben teşekkür ediyorum. Düşünen beyinlere, doğaya saygı duyan ve bilinçli tüketen insanlara büyük saygı duyuyorum ve burada fikir beyan arkadaşlarımı gördükçe geleceğe dair hala umut besliyorum :)
      Resmen acı çekiyoruz ne kadar ince bir söz, çığlık gibi. İnşallah önlemler alınır canım.

      Sil
  13. Derya'cığım yorum bırakmıştım diye hatırlıyorum ama teknik bir sorun yüzünden ulaşmadı mı acaba eline? Sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Müjdecim ben yorumları yeni yayınlıyorum canım işten güçten fırsat bulamadım:( sevgiler ;)

      Sil
  14. Geçtiğimiz günler de facebook da yeşil mercimek torbasının üzerin de Kanada/Yozgat yazıyordu Yozgat'a da el koymuşlar filan diye esprisi yapıldı.Her yeni gün dışarıdan ithal yeni gıdalara açılıyor kapılar sonumuz hayır ola:(
    Elimizden geldiğince yurdum malını tercih ediyoruz ,halk olarak dünya çapında sıkıntı yok bence de nerede sıkıntı orada politikacılar maalesef.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Örgü Çantam- Hatice,
      Canım evet çok doğru söyledin politikacılar sıkıntı:(

      Sil
  15. Kahve değil ama çayımla geldim Deryacığım:) Birkaç yıl önce aynen bir markette mercimek alırken ben de deliriyordum :)) hangi markaya baksam başka ülkenin. Sonra fasülyede de aynısı olmaya başladı ve yavaş yavaş samana kadar gittik ithalatta biliyorsun. Doğrusunu istersen artık çok takılmıyorum ya da pes ettim diyelim. Ekonomi açısından düşününce farklı tabi olmamalı ama sağlık açısından düşününce burada da yerli tohumlar kullanılmıyor, ilaçlama, gübreleme ne oranda doğru yapılıyor. Kendin yerli tohumdan üretmediğin, fabrika atıklarının karışmadığı su bulamadığın sürece hatta suni gübreye doymamış toprak bulamadığın sürece yazık ki ne yazık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Özlem canım afiyet olsun çayın :) Ya evet toprağı da yavaş yavaş yok ediyoruz. Tohumlar da gitti. :( Keşke bir sihirli değnek olsa endüstriyel tarım ve rant politikaları dönemleri öncesine gitsek:( Birgün bu toprak dehşet kızacak bize :( sevgiler canım

      Sil
  16. akşam geldim , kahve sözün hala geçerliyse bir acı kahve alırım . Ne yazık ki değindiğin konu ülkemizin kanayan yaralarından biri , bu işin ucundan kıyısından tutmaya çalışan biri olarak bildiğim kadarıyla bazı şeyler yazayım . Mesela buğday ekmek istiyorsun , kendi tohumunu kullanamazsın . Kullanırsan devlet destek vermiyor . Tohum; made in İsrail. Mesela hayvancılık yapacaksın , yapamazsın yerli hayvana destek yok . Küçük ve büyük başta da bu böyle . Süt senden alınırken kilo 75 kuruş , market rafında organik sütün fiyatına bir bakıver . Aldığın hayvanları besleyeceksin ve bunun için ektiğin buğdayın samanını kullanacaksın , kullanamazsın . Devlet bilmem kaç ton ithal etmiş onları almak zorundasın , almazsan destek yok. Sonra efendim yerli etin kilosundan yakınıyor devlet , kardeşim sen çiftçiyi bitirmek için çalışıyorsun , üretim olmayınca talep çok olunca fiyat çıkar ki onu da kasaptan aldığında fitay o , üretici ondan da zararda. Ay çiçeği ekeceksin , yerli tohum yasak , İsrail tohumu 2. kez ekilemiyor , ekilse de hasat boş geliyor. neyse yazılacak çok şey var ama bunun için sayfalar yetmez , bunun için elbette insanlarımız duyarlı olup yerli mal almalı ve fakat bu senin benim gibi 3-5 kişiyle olmaz , devlet desteği olmadan çiftçi yaşayamaz , dolayısıyla ülkesini de yaşatamaz . Nerede bir zamanların "çiftçi milletin efendisidir " diyenleri , nerede günümüzün İthal sevdalıları .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitap eylemi,
      Kahve sözüm her zaman geçerlidir canım buyur :)
      Off yaa gerçekten de ne kadar acı. Evet canım maalesef tarım politikalarımız beş para etmez, çiftçiyi , toprağı yok etmek üzerine kurulmuş. Biz sürekli boy boy dikilen gökdelenleri yeriz artık : ( zaten sanayi üretimi yatırımı da yok.
      doğru tabii ki dediklerine sonuna kadar katılıyorum devlet desteği şart. bizim gibi insanlar çoğaldıkça belki de politikalara nüfuz edebilirizi züğürt tesellisi işte :)
      ya da sadece bireysel olarak vicdanlarımızı rahatlatacağız :(
      çok teşekkürler canım bu dolu dolu yorumun için. az sayıda da olsa bu bilinçteki insanların varlığı biraz umut oluyor bana. hepten karamsarlığa bağlayınca da hayat çok zevksizleşiyor. iyi ki varsınız diyorum . keyifli mutlu günlerin olsun ❤

      Sil
  17. Ahh canım okadar doğru bir yazı yazmışsınız ki...Ülkemizde tarım neredeyse hiç kalmadı
    Çünkü çiftçi artık eskisi gibi desteklenmiyor.Durum böyle olunca yurtdışından ucuza mal alınıyor.
    Keşke herkes yurdun malı diye onu kullansa ama çoğu kesim buna önem vermiyor bile:(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. inci canım evet politikalarımız çok yanlış. belki bir gün düzelir . mutlu günler sevgiler canım ❤

      Sil
  18. Sadece tarım ürünlerinde değil her şeyde ithalata yöneliyoruz. Çocuğuma eczaneden aldığım karadut pekmezinin tahta kaşığı bile Çin malı. Allah'ın tahtası işte; ne gerek var ki ithalata! :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Recep bey çok haklısınız bazen aklım hayalim almıyor en minnak şey bile çinden geliyor ya da basit birşey. hadi diyelim ki bunlar basit değmez üretmeye işçiliğe , e ozaman ileri seviye bir üretim yapalım ağır sanayiye el atalım, ya da muhteşem bir zirai üretime el atalım. Kuruduk gittik vallahi:( Teşekkür ederim yorumunuz için, iyi günler

      Sil
  19. ben ülkemde yerli sarımsak bulamıyorsam artık... tarım bitmiştir. :(

    YanıtlaSil
  20. Yazınızı üzülerek okudum. tarım öleli çok oldu aslında bizde. tarımla uğraşan insanları zaten zor geçinip gidiyordu ucu ucuna; karın tokluğuna, hatta yarı aç yarı tok sanayi amalesi yapmak için ellerinden geleni yaptı hükümetler yıllardır. Maalesef çok üzücü bir durum memleket adına.
    Ellerinize sağlık. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Halil Bey,
      Evet çok oldu tarım öleli, yavaş yavaş sindire sindire öldürdüler:( çiftçi hep perişan oldu dediğiniz gibi. Keşke bu hatalı politikalara hiç bulaşılmasaymış, tavizler verilmeseymiş. Memleketimiz inci gibiydi, korunması gerekirdi bu sadece bizim için değil tüm insanlık için. bereketli topraklarda oturan tüm ülkelerin sorumlulukları olmalı dünyaya karşı:(
      ben de size teşekkür ediyorum yorumlarınız için. sağlıklı huzurlu günler olsun

      Sil
  21. Derya'cım yarama tuz bastın.
    Hangi tarım ürünü kaldı ki ?
    Kıyısından-ucundan hemen hemen çoğu,tarım ürünleri ekilip-biçilmiyor.
    Yerli tohum bulup-birbirine yollayan-saklayan organik bahçesi olan insanlar duydum da azıcık umutlandım.
    Çiftçi olan eşimin ailesi,Buğdayın en güzelini ekerdi.Mazot-işçilik zahmeti yüzünden,şimdi ekmeklerini bile kasabadan alıyor.
    Ve hiç bir şey yapamıyoruz.
    Bizlerde hayatın başka boyutunda yaşayınca, onlara yardımcı olamadık,tarlalar bomboş,köy gittikçe saçma sapan bir hal alıyor.
    Çok üzülüyorum çok.
    Üstelik köyün doğallığından yaşlılar kopunca ayrı bir hüzün yaşıyorlar-yaşatıyorlaar, o da ayrı bir sorun...!
    Hükümet politikaları değişmedikçe,kapitalist düzen ülkeleri başka ülkelere bağımlı hale getiriyor.maalesef insanın doğasını da masumiyetinide bozuyor.

    Duyarlılık göstermiş sayfanda paylaşmışsın,tebrik ederim.
    Sevgilerimle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merihcim ah canım çok güzel yazmışsın. Yaa çok üzüldüm ekmeklerini kasabadan almalarına, o kadar ölürdüler çiftçiyi :( Ben de çok teşekkür ederim bu yorumuna canım sevgiler 💕

      Sil
  22. Sana katılıyorum biz yerli üretimimizi desteklemez ithal ürünlere yönelirsek bizim tarımımız nasıl gelişsin. Ülkemiz nasıl gelişsin. Ben yerli malı yurdun malı herkes onu kullananlardanım ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çocuklu Hayat,
      Çok iyi yapıyorsun canım ;)

      Sil
  23. çok dikkatli bir tüketicisiniz demekki biz çoğumuz neyin nereden geldiğine bakmadan veya önemsemeden alıyoruz her şeyi evet malesef artık verimli tarım topraklarımıza ve birçok eyi yetiştirebilecek imkanlarımıza rağmen her şeyi dışarıdan alır olduk. bende coğrafya derslerinden dolayı ceviz, mercimek diğer baklagiller, elma , domates gibi ürünler için verimli topraklarımız olduğunu öğrenmiştim onları dışarıdan getirtmiyoruz zannediyorrdum meğer ne de yanılmışım. yabancı ülkeler bizi ithalata alıştırıp kendilerine bağlamak tarım alanlarımızı kurak ve işlemez hale getirip elimizi kolumuzu bağlamak istiyor bizde buna izin veriyor ve bağımlı bir ülke haline geliyoruz ne yazık ki. korkarım yakında ekmek ve suyu bile yabancı ülkelerden getiriyor olacağız. kendi ineklerimizden et yemek yerine başka ülkelerden et ithale deceğiz gerçi yabancı ülkelerden angus ve inek getirtildiğini de gördü bu ülke ama ccidden iç yakan bir tablo. böylesine bir konuya temas ederek farkındalık yarattığınız için çok teşekkürler. sevgiyle kalın :) :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sümeyyecim , evet canım aynen öyle bağımlı hale getiriliyoruz. Bu arada çiftçi de perişan, millet te perişan. Ama böyle farkında olan gençlerin olması da cidden umut verici canımm. Çok teşekkürler 💕

      Sil
  24. Yazını okuduktan sonra tahıl ürünlerinin menşesine bakmaya başladım. Özellikle mercimekte büyük sıkıntı var gördüğüm kadarıyla... Marka Anadolu, menşei Avustralya. Markaya bakınca buram buram yerli malı kokusu alıyorsun ama yabancı bir ülkeden gelmiş. Algımıza da güvenemez olduk.
    Farkındalık için teşekkürler. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zülalcim gerçekten de öyle marka adıyla menşe nasıl da ters . Ben teşekkür ederim canım 💕

      Sil